Fotoğraf Yazıları

Kapadokya Düğün Hikayesi

Kuaför de başlayan çekimlerle başlıyoruz güne…Her dokunuşta biraz daha güzelleşirken adım adım bende fotoğraflarla sizin masalınızı yazıyorum…

Sizin beklentileriniz benim önerilerim doğrultusunda Kapadokya Bölgesine dış mekan çekimi için gidiyoruz.Giderken bir başak tarlası görüyorum durup çekim yapıyoruz.Yada mor çiçekli bir tarla,belki tren raylarının yanından geçiyoruz yine durup çekim yapıyoruz yol üzerinde görüp beğendiğimiz her yer bizim çekim mekanımız olabilir…Sonra görsel ihtişamıyla Kapadokya karşılıyor bizi…

Göreme Milli Parkı,Zelve,Uçhisar,Tarihi kiliseler,Ihlara vadisi,Soğanlı Vadisi,Ürgüp,Avanos,Kızılırmak ve Peri Bacaları bize çekim için fon oluşturmaya hazırdırlar…Kızılırmak suyunun yanında mutluluk fotoğrafları çekiyoruz…keyifli ve güzel bir çekimin ardından veda,hüzün, gözyaşı ,heyecan gibi bir çok duygunun yaşandığı gelin alma törenini çekiyorum.Ve sizleri…tekrar görüşmek üzere düğün salonuna uğurluyorum…

Kayseri Düğün Hikayesi

Kendi masalının kül kedisidir önce. Soluk bir yüz, normal taranmış saçlar ve günlük kıyafetleriyle… Bir iki saat sonra nasıl bir Cindirella ya dönüşeceğini tahmin bile edemez. Sonra yüze renk gelmeye başlar,bakışlar daha anlam kazanır. Rimeller, pudralar,kalemler, fırçalar ve ardından muhteşem bir topuzla masal devam eder… İhtişamı kutsallığı ve göz alıcı güzelliğiyle gelinlik  giyildiğinde de sanki bir peri  dokunmuşcasına güzeldir artık…Adım adım bu masalı fotoğraflarla  ben yazıyorum…

Benim fikirlerim sizin beklentileriniz doğrultusunda önceden karar verdigimiz yerlerde, ekip arkadaşlarımla dış mekan çekimleriyle devam ediyoruz…En az üç mekan değiştiriyoruz…Keyifli ,samimi bir çekimin ardından , veda,hüzün, gözyaşı ,heyecan  gibi bir çok duygunun yaşandığı gelin alma törenini çekiyorum.Ve sizleri…tekrar görüşmek üzere düğün salonuna uğurluyorum…

Ankara Dış Mekan Düğün Fotoğrafçısı

Bembeyaz bir heyecanla başlanır güne.Gelin çiçeginde ki pembe çiçekler gibidir kalp atışları .Koşturmacalar,telaşlar,sevinçler,hüzünler…Bir çok duygunun bir arada yaşandığı bu günün hikayesini,duygusunu da katarak fotoğraflıyoruz çünki hayat ilerde bir gün sizi yorarsa bakıp bir nefes gülümsemeniz için…

Dügün,nişan ve özel günlerinizi doğa ve tarihi mekanlarda çekilen fotoğraflarla ölümsüzleştirmek için Ankara’ya da geliyoruz…

Keyifli  samimi geçen bir fotoğraf çekiminin ardından,görsel estetik ve kaliteli fotograflar ve albümlerle en güzel gününüzü size hediye diyoruz…

Sivas Dış Mekan Düğün Fotoğrafçısı

Dügün,nişan ve özel günlerinizi doğa ve tarihi mekanlarda çekilen fotoğraflarla ölümsüzleştirmek için Sivas’a da geliyoruz…

Keyifli samimi geçen bir fotoğraf çekiminin ardından,görsel estetik ve kaliteli fotograflar ve albümlerle en güzel gününüzü size hediye diyoruz…

Nevşehir Ürgüp Dış Mekan Düğün Fotoğrafçısı

Kapadokya Bölgesi’nin en önemli merkezlerinden biridir.Peri Baca larının sıkça ve tipik örneklerinin yoğun olarak yeraldığı bir bölgedir.Doğa fotoğrafçılarının çok fazla tercih ettikleri bu bölgede düğün fotoğrafları çekimide çok ilgi görmektedir.

Düğün,nişan ve özel gün fotoğraflarınızı doğanın olağanüstü ihtişamıyla birleştirip sizlere hediye ediyoruz…

Kapadokya Peri Bacaları Dış Mekan Düğün Fotoğrafçısı

Kapadokya,Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına gelir.Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Doğa, hiç bir zaman kendini ,bir yabancının gözlerine, böylesine olağanüstü sergilememiştir.Doğanın olağanüstü ihtişamıyla oluşturduğu arka fon ile gelin ve damat ın görkemli duruşu bize sanki bir masal anlatır …Uçuşan tüller ve duvaklar Peri Bacaları ile adeta yarışır gibidir… Kızılın en güzel tonlarıyla batan güneşi yakalayıp ,avuçlarında sıçaklıgını hissedersin… Kızılırmak suyunun kenarında çekilen” mutluluk”temalı fotoğraflar yaşarken zorlandığımız, sıkıldığımız belki bi an uzaklaşmak istediğimiz anlarda  bize bir nefes aldıracaklardır… Göreme Milli Parkı,Zelve,Uçhisar,Tarihi kiliseler,Ihlara vadisi,Soğanlı Vadisi,Ürgüp,Avanos,Kızılırmak ve Peri Bacaları gelin ve damat ın  doğayla buluşup fotoğraflandığı yerlerdir…Sizin de fotoğraflarınız Kapadokya Bölgesinde olsun istiyorsanız biz varız…Siz sadece  çekim boyunca yaşanan ”an”ların keyfini çıkarın…

Kayseri Kına Gecesi Nikah Nişan Fotoğrafçısı

kayseri nişan fotoğrafcısıkayseri-nikah-fotoğrafcısıGümüş yada bakır taslarda,süslü kına tepsilerinde,kız ile oğlanın birbirlerine olan sevgilerini artırmak için yakılır kınalar…Doğduğu büyüdüğü,her köşesinde bir anısı olan evinin sevgili yavrusu ,şimdi başka bir evin sevgili eşi olacaktır.Hüznün sevincin heyecanın kırmızı al duvak altında yaşandığı bu geceyi fotoğraflamak heyecan verici ve güzel bir duygudur…

Evliliğe giden yolda verilen sözler,iki yüzük ile simgelenir…Bu güzel güne tanıklık etmek ve ölümsüzleştirmek için çekilir fotoğraflar…Yalnızca yüzükleriniz takılırken, kurdele kesilirken ya da büyüklerin elini öperken çekilmiş fotoğraflar  dışında,doğal halleriniz, nişan fotoğraflarınızın teması olsun. En güzel doğal yada tarihi mekanlarda  ya da siz nerede isterseniz…Birbirinize sımsıkı sarıldığınız ve yüzünüzde en sıcak gülümsenin olduğu anların fotoğrafları, nişan gününüzü ölümsüzleştirecek kareler olacaktır. Fotoğraflarınız yıllar sonra bile yüzünüzde gülümsemeler yaratsın..

İyi günde,kötü günde,hastalıkta ve sağlıkta yanında olmak için verilen sözler evlenme cüzdanıyla resmileştirilirken ölümsüzleşsin…Nikah töreni başlangıcından itibaren tören sonuna kadar ,”evet”ler söylenirken ve imzalar atılırken yaşanan heyecanlar fotoğraflanır .Devamında aile fotoğrafları çekilir.Telaşsız ve huzurlu bir şekilde nikah töreni yaşamanız ve tüm ”an”ları geleceğe taşımak için biz varız…

Kayseri Düğün Fotoğrafları

Kayseri,doğası ve tabiatıyla,dış çekim düğün fotoğrafları için bulunmaz bir memlekettir.Köklü geçmişi ile görenlerin beğenisini kazanan tarihi yapılar, taş dokular fotoğrafa tarihsel bir hava katmaktadır.

Kayseriyle hemen hemen iç içe olan Talas ilçesi tarihi evleri dar sokakları taş yolları ile kayseri düğün fotoğrafçılarına bütün görselliğini sunmaktadır.Talas ta en çok kullanılan mekanlardan birisi Yaman Dede Camii(panaya kilisesi)dir Orjinalinde kilise olan yapı Rumların Talas ı terketmesiyle camiiye çevrilerek ibadete açılmıştır.Bende bu mekanda taş duvarlarla yeşil sarmaşıkların uyumununda düğün fotoğrafları çekmeyi seviyorum .Fotoğrafa bir hikaye katmak içinse TCDD tren garında düğün fotoğrafları çekiyorum.Tren raylarının uzaklaştıkça flulaşan görüntüsü fotoğraflarıma bir derinlikle birlikte ”sonsuzluğa başlangıç ”anlamı katmaktadır.

Kayseri nin ilçelerinden Tavlusun da bir çok kilise vardır. Bunlardan biri de Rum Ortodoks Kilisesidir. Bu kilisede daha çok geniş açı yada panaromik fotoğraflarla mekanın etkisini gelin-damat fotoğraflarına yansıtıyorum.

Kayseri ismiyle bütünleşmiş Erciyes dağının,bazen sisli bazen bulutlu bazen pırıl pırıl güneşli görüntüsü fotoğraflarımızdaki heybetini hep korumuştur.Sarımsaklı Barajı çekim yapılabilecek güzel doğa harikası yerlerden biridir.Bunun yanısıra Tomarza,Pınarbaşı,Develi,yahyalı,Gesi,Germir ilçelerindeki akarsular ve doğasıyla hem gezip görülecek hemde çekim yapılacak yerler arasındadır.

Düğün baştan sona en ince ayrıntılarıyla düşünülüp organize edilmesi gereken bir olaydır.Düğün organizasyon şirketleri,düğün salonları,kuaförler,gelinlik-damatlık satan mağazalar,makyözler ,fotoğrafçılar düğün olayının içerisinde düşünülmesi gereken ayrıntılardır.Her gelin güzel,her damat yakışıklıdır.Önemli olan bu ayrıntıların kişilerle bütünleşmesi ve uyumudur.

Dış Mekan Düğün Fotoğraflarını İncelemek için Tıklayınız…

sessiz çığlık…

annem Eski bir büfede fincanların arasında dik tutulmaya çalışılmış veya duvardaki aynanın yanına sıkıştırılmış belki cercevelenenip asılmış duvara yada albümde birçok fotoğrafın yanına yerleştirilmiş bir fotoğraf… Küçükken ninemden dinlediğim masallar gibi anlatıyor bana hikayesini…

Gözlerinden dünyasına bir yol açılıyor, bal renkli yolda yıldızlar yol gösteriyor bana. Yüzüne yansımış duygular somut bir şekilde gösteriyor kendini. Eski siyah beyaz fotoğrafta bal gözlü renklere sahip annemdi bu, gözlerinden dünyasına girebildiğim… Bakışları duruşu, makinayı görünce hazır ola geçip poz vermesi, şimdilerde doğal göstermeye çalışırken yapaylaştırdığımız fotoğraflarımızdan çok daha doğal olduğu gibi ve içten. Bir kare fotoğraf ne kadar çok şey anlatıyor bana. Ya da biraz da kendimden yola çıkarak mı anlıyorum, suretinde anlatmak istediği duyguları bilmiyorum… çünki Henüz yaşanmamış duygular tanımsızdır, ifade edilemez … ben i tanıyınca onu daha iyi anlıyorum… benim hikayemi oluşturan kavramlar, onun hikayesini anlamamı saglıyor

.fotograf her ne kadar siyah beyaz olsada annemin yanaklarındaki pembelikleri başörtüsündeki renkleri görebiliyorum.gerdanını acık bırakacak şekilde örtünmesiyle ,zorla giydirilen ,kadın doğasına ters duygulara rağmen kadın olabildigini, omuzlarını düşürmeden dik durusuyla hayatın yükünün altında ezilmediğini yinede kendiyle mutlu barışık olduğunu ,Duygularını çok salıp koyuvermediğini ıslak kirpiklerinin arasında sakladını görebiliyorum. Belki bu fotoğrafta anlam buldum ben yada ben olduğum için anlam verebildiğim ona…

Bu sanatsal değeri olmayan sıradan bir anı fotoğrafıydı belkide ,fotoğrafçının kendisinden izler yoktu. Ama eski bir fotoğraf ta her zaman bizi dünyasına cagıran birşeyler görüyoruz bu belki samimiyet belkide geçmişe duyulan özlemdir…

Hülya Laleci

 

 

zaman…

resim-264-copyjrhedZaman, her şeyin ilacı… Ancak kesin tedavisi değil. Geçmişi unutturamayan ama bizde yaşattığı acının, sevincin, hüznün şiddetini azaltan; yaşadıkça insanı şekle sokan, kişiliğine biçim verendir. Bugünü dün, dünü geçmiş yapandır.

Bize verilen zamanı yaşamak için geldik dünyaya. Bizden çalınmış ya da boşa geçirilmiş zamanların hesabını sorduk bazen, kime hesap sorduğumuzu bilmeden. Böyle bir garanti mi verilmişti ki? Kim vermişti. Giden zamanın hesabını sormak belki sadece kendimizi sorguya çekmekti, yaşadığımız hiçbir şeyin garantisi yokken… Ne attığımız imzanın, ne içinde yaşadığımız evin, ne sağlığın, ne aşkın, ne evliliğin ne mutluluğun ne de hüznün… Belki sadece yaşadığımız şu anın garantisini verebiliriz kendimize. Bu yüzden birçoğumuz mutlu sonları bekleyerek yaşarken hayalini kurduğu ütopik insanın ya da yaşamın bu dünyada var olmadığını bilse o gün kendisine gülen güzel bir çift gözü görerek bakmaz mı? Belki de her şeyin mutlu sonla bitmesi gerekmiyor? Yaşarken mutlu olunmaz mı? Sonsuz evrende uzayıp giden kıvrımlı yolda, dümdüz, ağır ağır bize sonuna kadar eşlik edecek biri bulunmaz mı? Bulunabilir. Ama sadece gidecek başka yolu olmayan birini. Zaten hayat çok bilinmeyenli bir denklem gibi. Bizim dışımızdaki birine eksi ya da artı değer verme hakkımız bile yok. Sadece soru işareti koyabiliyoruz. Tek bilinen kendimiz olunca sonuçta yine sadece kendimizi buluyoruz.

Hayatımıza dokunan parmak izleri gibi zamanın elleri. Ne silmek istersin, ne silebilirsin. Ne sıcaklığını hissedersin ne de soğumuştur. Sende yaşattığı acının, mutluluğun, hüznün şiddeti kadardır hatırladıkların. Bir sonraki hadise bir önceki hatıranın şiddetini azaltmıştır biraz. Ama sürekli küçük uyaranlarla çıkar gelir karşına. Bazen bu bir fotoğraf olur, çocukluğunu saflığını görürsün ama yine de yaşanmışlıklarının seni gaza getirip keşkeli cümleler kurdurmasına izin vermezsin. Sen yaşadıklarınla var olmuşsundur çünkü. Küçük bir saç tokası, bir kolye, bir gözlük, bir renk, bir koku geçmişi hatırlatır. Annesi ölen birinin cenazesinde sen hep kendi annene ağlarsın o sıcaklığı bir daha asla bulamayacağın için. En çok da şarkılar. Şarkılar alır götürür. ‘’Ey dilsizim ey gülmezim yağmur yüreklim’ ’. Çok iyi bildiğin bir filmin fragmanı gibi hızlı hızlı geçer gözlerinin önünden sahneler. Konusu, duygusu çok bildik gelir. Oyuncularını unutmuş da olabilirsin hatta. Çok da önemsemezsin kim olduklarını. ’’Kız da çok salakmış ‘’ dersin kendine bazen. Ama kızın iyi niyetine, kalbine güvenirsin yine de. Başka oyuncuları sorgulamazsın artık. Ya hala anlayamamışsındır ya da affetmişsindir. Şarkı devam eder… ’’Ey çiçek bakışlı yârim rüzgârım benim…’’ Gözlerinde donmuş kalmış bir damla yaşın süzülmesine engel olamazsın. Sonra ya bir kapı zili ya bir korna sesiyle irkilirsin. Ya da güzel bir çocuğun ‘’anneeee’’ sesiyle hayata dönersin…

Yazarken hep öznesi olmayan geniş zamanlı cümleler kurdum. Aslında öznesi ben olan cümleler kurmak benim için daha kolaydı. Hayatı, zamanı sorgulamak çok kolay değil elbet. Ama ben şunu biliyorum kendimden ‘’mış‘’ gibi yaşayamıyorum. Hissettiklerimle yasadıklarımı elimden geldiğince birbirine benzetiyorum aklım duygularımı çok da kandıramıyor. Belki de kalbim aklımdan daha çok çalışıyor.

Hülya Laleci